Aort Damar Genişlemesi Belirtileri ve Nedenleri
Vücut mekanizmasında oldukça önemli bir göreve sahip olan aort damarının zaman içinde farklı nedenlerin etkisiyle genişlemesi hasta sağlığı konusunda risk oluşturan tehlikeli bir rahatsızlıktır.
Aort Damar Genişlemesi
Vücut mekanizmasının düzenli ve sorunsuz işleyişi konusunda oldukça önemli bir yeri olan aort damarındaki zaman içinde farklı nedenlerin etkisinde genişlemeler olabilmektedir. Aort damarında meydana gelen bu genişlemelere aort anevrizması ismi verilmektedir. Normal ve sağlıklı bir insanda kan dolaşımından sorumlu olan bu önemli arter genişliği ortalama olarak iki ile üç buçuk santimetre arasında bulunmaktadır. Bu çapı bireyin yaşı, kilosu, cinsiyeti belirlemektedir.
Aort arteri konum olarak; göğüs bölgesinde kalp kasının üst kısmından başlayarak ilk olarak boyun bölgesine doğru çıkar. Boyundan sonra göğüs bölgesinin arka tarafında omurgalara doğru ilerleyerek aşağı tarafa yönelir. Göbek bölgesine yakın bir kısımda ikiye ayrılıp bacaklara inen aort damarı bu şekilde bütün vücudu dolaşarak orda bulunan organlara, dokulara ve hücrelere ihtiyaçları olan besinleri, mineralleri ve vitaminleri kan yoluyla ileterek gerekli beslenmeyi ve faaliyetlerinin sorunsuz bir şekilde devam etmesini sağlar.
Farklı nedenlerden dolayı bu önemli atardamarın herhangi bir bölgesinde genişlemelere rastlanabilmektedir. Hasta üzerinde etkileri, oluşturduğu riskler ve tedavi yöntemleri genişlemenin bulunduğu bölgeye göre değişiklik göstermektedir. Bu rahatsızlık insanlarda genel olarak karın bölgesinde gündeme gelmektedir.
Aort damarlarının çapının beş santimetreyi geçmesi durumunda damarın yırtılması riski ortaya çıkabilmektedir. Bu risk pek çok hasta açısından oldukça tehlikeli ve ürkütücü tablolar çizmektedir. Aort damar yırtılmalarında zamanında müdahale edilmeyip hayatlarının kaybedenlerin oranı yüzde doksan gibi büyük rakamlara varmaktadır.
Belirtileri
Bazı durumlarda kesin ve net belirtiler aort damar genişlemeleri bazı durumlardaysa oldukça sinsi bir şekilde herhangi bir belirti göstermeden aniden gündeme gelebilmektedir. Aort damar genişlemelerinin zamanında fark edilip gerekli olan önlemlerin alınması ve gereken tedaviye zamanında başlanması; çoğu zaman sonu ölümle biten kötü bir tablonun ortadan kalkmasına neden olabilmektedir. Bu nedenden ötürü çoğu zaman ciddiye alınmayan bu rahatsızlık konusunda gözlemlenen belirtilerde hastanın bilinçli olması ve zaman yitirmeden doktor kontrollerinde tedavisine başlaması gerekmektedir.
Genel olarak yaşı ilerlemiş kişilerde rastlanılan bu rahatsızlık kadınlarda meydana gelebilse de erkeklerde karşılaşılma oranı daha yüksek olmaktadır. Aile geçmişlerinde damar kalp ve damar rahatsızlıkları olanlar, daha önce damarlarıyla ilgili bir sorun veya ameliyat yaşayanlar, tansiyon, kolesterol ve diyabet gibi rahatsızlıkları olanlar, düzensiz bir yaşam süren ve sağlıklı beslenmeyenler, alkol ve sigara kullananlar bu rahatsızlık konusunda her zaman risk altında bulunabilmektedir. Hamile bayanların hamilelik süreçlerinin son aylarında da gözlemlenen bu rahatsızlık karşısında gereken tedbirlerin alınması ve belirtiler konusunda bilinçli olarak zaman yitirmeden müdahale yapılmasının hayati önemi bulunmaktadır.
Aort damar genişlemesi belirtileri arasında en sık şekilde karşılaşılanları şu şekilde sıralamak mümkün olmaktadır:
- Bel ve sırt bölgesinde meydana gelen ağrılar
- Ses kısıklıkları
- Seste çatallaşmalar
- Göğüs bölgesinde veya sırtta ya da ikisinde birden aynı anda zonklamam benzeri derinden gelen ağrılar
- Kasık, bacak ve kalça kısmında ağrılar
- Karın bölgesinden veya genişlemenin olduğu bölgeden alınan nabızlar
- Yemek yerken çabuk doyma
- Bulantı ve kusmalar
- Nefes alıp verirken sorunlar yaşanması
- Solunum zorlukları çekilmesi
- Yutkunma sırasında zorluklar yaşanması
- Baş dönmeleri
- Çabuk yorulma
Nedenleri
Yoğun bir performansla çalışan ve yirmi dört saat hiç ara vermeden vücutta kan dolaşımına yardımcı olan aort damarı zamanla zayıflayabilir. Genel olarak bu önemli damarın zayıf olan bir bölümünde farklı nedenlerin etkisiyle genişlemeler balonlaşmalar gözlemlenir. Bazı durumlarda bu önemli sağlık sorunu doğuştan da gelebilmektedir. Genel olarak aort damar genişlemelerin en sık şekilde karşılaşılan nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
- Damarlarda oluşan tıkanıklıklar
- Yüksek tansiyon sorunları
- İlerleyen yaş faktörü
- Eklem romatizmaları veya sedef gibi iltihap kökenli rahatsızlıklar
- Diyabetik rahatsızlıklar
- Ehlers denlos sendromu
- Marfan Sendromu
- Bağ dokusu rahatsızlıkları
- Kalp rahatsızlıkları
- Damar kapak sorunları
- Daha önce geçmişinde damarlarla ilgili sorun yaşanmış olması
- Daha önce damar veya kalp ile ilgili sorunlar yaşanmış olması
- Hastanın ilerleyen yaşlarda bulunması
- Aile geçmişlerinde kardiyolojik sistemle ilgili olarak rahatsızlıklar veya ölümler yaşanmış olması
- Yanlış ya da sağlıksız bir beslenme tarzını geliştirmiş olmak
- Alkol veya sigara bağımlılığı
- Uyuşturucu kullanımı
Bitkisel Tedavi Yöntemleri
İlk çağlardan beri günümüze kadar bitkisel tedavi yöntemleri sadece aort damarı genişlemesi konusunda değil pek çok rahatsızlığın tedavisinde başarılı sonuçlar vermektedir. Zamanımızda oldukça önemli bir rahatsızlık olan ve gerekli önlemler alınmadığı durumlarda hastanın yaşamını kaybetmesine neden olabilecek riskler taşıyan aort damar genişlemeleri konusunda destek veren şifalı bitkilerden arasında; sarımsak, hindiba, ökseotu, alıç bitkisi, zeytin, kekik, kantaron, kediotu kökü, parathinsan bitkisi, aslan perçemi, arık otu, oğul otu, hayıt rohumu yer almaktadır. Bu konuda şifalı olan ve iyi gelen bitki kürüne örnek olarak kedi otu kürünü verebiliriz.
Kedi Otu Kürü
Bu kürü hazırlamak oldukça kolay olmaktadır. Bir tutam kedi otu ve bir tutam yavşan otunu alıp yirmi dakika civarında kaynayan suyun içinde demleyin. Demlenmiş olan bitkisel çayın süzülmesinden sonra bir kaşık bal ile karıştırılır. Bu çayı yemek yedikten sonra düzenli olarak iki kaşık içerek aort damar genişlemesi konusunda yapılan tedaviye destek sağlanabilmektedir.
Aynı zamanda hazırlanan bu çay sırasında süzülerek elde edilen posa içine oğul otu karıştırılarak içine biraz da limon suyu eklenerek yoğurulur. Macun kıvamı elde edince minik haplar haline getirilir ve her gün alınır.