Aort Damarı, Bağlı Rahatsızlıkları ve Uygulanan Tedavi Yöntemleri
Aort damarı vücut mekanizmasında oldukça önemli bir göreve sahip olup; buna bağlı olarak oluşabilecek sorunlar sadece bu arteri değil aynı zamanda bütün organları etkileyebilmektedir.
İçindekiler
Aort Damarı
Kan vasıtasıyla kalp kasından; vücutta bulunan organlara, dokulara ve hücrelere ihtiyaçları olan kanı, oksijeni, vitamini ve mineralleri taşımakla yükümlü olan, vücut mekanizmasında yer alan en büyük ve en önemli atardamara aort adı verilmektedir. Kalp kasından ayrılan aort arteri ilk olarak ilk olarak sol kısma oradan da arkaya doğru bir yay çizmektedir. Aort kemeri ismi verilen bu yay daha sonra kol ve baş bölgesine yönelir. Arkasından göğüs kafesine yönelen bu arter oradan da diyafram bölgesinin üstünden karın kısmına doğru ilerler. Bel bölgesinden sonra bacaklara doğru yönelen dalar oluşturarak vücut dolaşımını gerçekleştirirler.
Aort arterinin özelliklerini şı şekilde sıralayabiliriz:
- Vücut mekanizmasında yer alan en büyük ve en önemli atardamar olmaktadır.
- Kalp kasının sol ventrikül ismi verilen sol tarafından çıkarak aşağı iner ve bu bölgede dallara ayrılarak yayılır.
- Kalp kasından ayrılmasının arkasından ilk sola sonra arkaya doğru yönelen bir yayçizer, bu yaya aort kemeri ismi verilmektedir
- Aort kemerinden çıkan atardamarlar aynı zamanda kol ve baş bölgesine yönelmektedir.
- Göğüs bölgesinde yer alan atardamara kafes aortu ismi verilmektedir.
- Diyaframın alt kısmında yer alan atardamara karın aortu denilir.
- Temizlenerek oksijen yüklenmiş olan kanın bütün vücuda yayılmasından sorumlu olmaktadır.
- Bu arterin boyunu hesaplamak için kalp kasından bacaklara kadar olan bölgeden yararlanılır.
- Oldukça sağlam bir yapısı olup; yüksek basınç ve baskılar karşısından dirençlidir.
- Balıklara kadar bütün canlılarda bu arter yer almaktadır.
- Bu artede bulunan kan akım hızı saniyede yaklaşık olarak dört metre kadardır.
Aort atardamarının beş bölüme ayrılmış olup her bir bölüm bulundukları konuma göre ayrı bir isim almış bulunmaktadır. Bunlar:
- Esendal Aort, aort ark ve kalp kası arkasındaki bölüm içinde yer alır.
- Aort ark, görünüm olarak u şeklini andırmakta olup zirvesindeki kısma denilmektedir.
- Desendan aort; iliyak damarlarına ayrılan arka taraftaki bölüm
- Torasik aort; diyaframın altında yer alan desandan aortun öbür yarısına verilen isimdir.
- Abdominal aort; diyaframın altında yer alan bu arter aynı zamanda desandan arterinin diğer kısmını oluşturmaktadır.
Aort Damar Hastalıkları
Vücut mekanizmasında oldukça önemli bir görevi olan aort damarı zamanla farklı etkenlere dayalı olarak çok ciddi rahatsızlıklara etken olabilmektedir. Bu rahatsızlıklar sadece damar sağlığı açısından değin, beslemekle yükümlü olduğu bütün organların sağlığı konusunda oldukça önemli olmaktadır. Zamanımızda sadece ülkemizde değil bütün dünya genelinde ölüm oranlarının en sık rastlanılan nedenleri arasında kalp ve damar hastalıkları gelmektedir.
Bilhassa ilerleyen yaşlarda rastlanılan bu rahatsızlıklar, doğuştan kaynaklanan nedenlere bağlı oluşabileceği gibi farklı rahatsızlıkların etkisiyle veya çevresel ya da sosyal hayattaki düzensizliklere bağlı olarak da ortaya çıkabilmektedir. Günümüzde hayat şartlarının ağır etkileri, stres, endişe alkol ve sigaraya yönelme, sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam şekli gibi pek çok etkenler ham kalp kasını hem de damar sistemini olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle damarlarla ilgili olan rahatsızlıkların erken teşhis edilmesi ve zamanında vakit kaybedilmeden gerekli olan tedavinin yapılması çoğu durumlarda sonu ölümle bitebilen istenmeyen tabloların oluşmasının önüne geçebilmektedir. Aort damar hastalıkları arasında en yaygın karşılaşılanları şu şekilde sıralayabiliriz:
- Aort Anevrizmaları; arterlerde meydana genişlemeler
- Aort diseksiyon ismi de verilen arterlerde karşılaşılan yırtılmalar veya patlamalar
- Damarların tıkanmalar oluşması
- Damarlarda meydana gelen daralmalar
- Kireçlenmeler
Belirtileri
Aort damar rahatsızlıklarının belirtileri hastaya ve hastalığın oluştuğu bölümüne göre; farklılıklar gösterilmektedir. Bu rahatsızlıkların oluşum nedenleri bile belirtileri etkileyebilmektedir. Örneğin abdominal aort rahatsızlıklarıyla ilgili olan belirtilerde şiddetli karın ağrıları ortaya çıkarken; bacak veya sah damarında oluşan bir sorunda baş dönmesi mide bulantısı hatta kusma gibi belirtiler gündeme gelebilmektedir.
Bunun yanında arterlerle ilgili rahatsızlıklarda bazı durumlarda hastada herhangi bir belirti oluşmadan rahatsızlık ilerleyebilmekte, son aşamada kötü bir sürpriz yaparak ortaya çıkabilmektedir. Aort arterleriyle ilgili olan rahatsızlıkların belirtileri arasında en sık gözlemlenenlere şu şekilde örnekler verebiliriz:
- Karın ağrısı
- Göğüs bölgesinde oluşan ağrılar
- Öksürük nöbetleri
- Nefes alıp verme sırasında yaşanan zorluklar
- Oksijensiz kalma hissi
- Ağızdan gelen kan
- Bulanık görme, çift görme veya görememe gibi görmede yaşanan sıkıntılar
- Konuşma bozuklukları veya konuşamama
- Yüzün bir tarafında oluşan sarkma
- Cilt renginde oluşabilen değişimler
- Mide bulantısı veya kusma
- Başta dönme oluşması
- Bilinç kayıpları veya bayılmalar
- Konuşulanı anlayamama
- Geçici hafıza kayıpları
- Nabzın hızlı atması
- Terlemeler oluşması
- Halsizlik ve aşırı yorgunluk
- İyileşmesi zor olan yaralar
- Gangren
- Geçici veya kalıcı kısmi veya tam felç
- Kilo kayıpları
Nedenleri
Aort damar rahatsızlıklarının nedeni genel olarak ya genetik sorunlardan kaynaklanmaktadır ya farklı bir rahatsızlık sonucu oluşabilmektedir ya da sosyal ve günlük hayattaki sağlıksız yaklaşımlardan kaynaklanarak oluşmaktadır. Aort damar rahatsızlıklarının en sık rastlanılan nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
- Alkol veya sigara kullanımı
- Genetik yapı
- Kişinin daha önce kardiyolojik sistemle ilgili bir rahatsızlık veya ameliyat geçirmiş olması
- Yanlış beslenme alışkanlıkları
- Hareketsiz yaşam
- Travmalar
- Yüksek tansiyon sorunları
- Diyabetik rahatsızlıklar
- Aşırı kilolar
- Kolesterol rahatsızlıkları
- Psikolojik sorunlar ve aşırı baskılar
- Düzenli kullanılan ilaçların yan etkileri
- Hormonal yapıda değişiklik ( menopoz, hamilelik)
- Bağ dokusu rahatsızlıkları
Uygulanan Tedavi Yöntemleri
Eskiden kardiyoloji servisi dahiliye servisinin bir alt dalı olmaktayken günümüzde tek başına bir olmaktadır. Kalp ve damarlarla ilgili bütün rahatsızlıkların tedavisi kardiyoloji servisinde çalışan doktorlar ve cerrahlar tarafından yapılmaktadır. Aort damarıyla ilgili sorunlarda anjiyo hem tanı hem de tedavi yöntemleri arasında oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Genel olarak bütün arter rahatsızlıklarında tanı amaçlı kullanılan bu müdahale aynı zamanda gerektiğinde stent ve balon teknikleri kullanılarak tedavi yöntemi olarak da başarılı olan bir uygulama şeklidir. Genellikle arterlerle ilgili daralma, tıkanma, genişleme, kireçlenme gibi rahatsızlıklarda uygulanan ilk tedavi yöntemi ilaçlarla yapılan medikal tedavilerdir. Direk olarak damarlar konusunda tedavi edici bir ilaç bulunmamaktadır. Bu konuda uygulanan ilaçlar genellikle kan ile ilgili olan sulandırıcı, akışkanlığı elde edici ve pıhtılaşma oluşmasını önleyen tarzda olmaktadır.
Aort damar rahatsızlıklarının tedavisinde ikili bir yöntem oluşmaktadır. Bunlardan ilki ana arter sorunun tedavisi olurken ikincisi ise rahatsızlığa neden olan etkenin saptanıp aynı anda tedavi edilmesidir. Bu neden bazı durumlarda tansiyon bazı durumlarda şeker rahatsızlıkları veya bağ doku rahatsızlıklarıyla kolesterol hastalıkları gibi farklı bir rahatsızlık olabilmektedir.
İlaç tedavisinin yeterli olmadığı durumlarda; cerrahı müdahalelerle yapılan tedaviler gündeme gelmeye başlar. Bu operasyonlar sırasında hastanın durumuna ve rahatsızlıkların ilerlemesine göre farklı seçenekler ortaya çıkabilmektedir.
İyi Gelen Şeyler
Kalp ve damar rahatsızlıkları konusunda bilhassa aort damarında sosyal ve günlük hayatın sağlıklı bir şekilde düzenlenmesi bu rahatsızlıkların hem oluşmasına engel olmakta hem de var olması halinde uygulanan tedavisine destekler vermektedir. Hastanın beslenme alışkanlığındaki hataları düzeltmesi iyi gelen şeyler konusunda en önemli maddeyi oluşturmaktadır. Hazır gıdalardan, yağlı yiyeceklerden kesinlikle uzak kalınması bunun yerine sebze, meyve ve balık ağırlıklı bir beslenme planı yapılması gerekmektedir.
Hareket oldukça önemli bir kavramdır. Spor yapılamadığı durumlarda en azından her gün düzenli olarak yapılan yarım saatlik yürüyüşler damar sağlığı açısından oldukça önemlidir. Alkol sigaradan, stres ve panik yaratan her şeyden uzak durulması gerekmektedir. Bunun yanında kola, kahve, çay gibi kafein ağırlıklı içecekler yerine yeşil çay, meyve suları veya bitkisel kürler kullanılabilir.