Aterosklerotik Kalp Hastalığı ve Uygulanan Tedavi Yöntemleri

Dünyada yaşanmakta olan ölüm oranlarının ağırlıklı bir yüzdesine sahip olan Aterosklerotik kalp hastalığı; kalbi beslemekte olan koroner damarların tıkanmasıyla oluşan bir önemli bir sağlık problemidir.

Aterosklerotik Kalp Hastalığı

Koroner damarlarda biriken kolesterol plaklarının meydana gelmesi sebebiyle ortaya çıkan damarların tıkanması sonucu meydana gelen rahatsızlığa aterosklerotik kalp hastalıkları ismi verilmektedir. Dünya genelinde meydana gelen ölümlerin büyük bir yüzdesini oluşturan kalp ve damar rahatsızlıklarının dörtte üçünü aterosklerotik koroner kalp hastalıkları almaktadır. Bu derece yüksek bir ölüm oranına sahip olan aterosklerotik kalp rahatsızlıkları hem kalbin hem damarların hem de organların ciddi derecede hasar almasına neden olmaktadır.

Sistemik bir rahatsızlık olan aterosklerotik vücutta bulunan atardamarlarda ortaya çıkan bir sağlık sorunudur. Bu sağlık probleminde damarların duvarlarında aterom ismi verilen plaklar oluşmaya başlar. Atardamarların intima tabakasında meydana gelen bu sorunlar vücutta en yoğun şekilde kalbi besleyen koroner damarlarda rastlanılmaktadır. Bunun yanında alt torasik aorta, abdominal aorta, karotis damarlarıyla alt ekstremite arterlerinde de aterosklerotik sorunlara rastlanılmaktadır.

Karakterize bir rahatsızlık olarak anılan aterosklerotik kalp sorunu; kalbin beslenmesine yardımcı olan arterlerdeki kolesterol, fosfolipidler, kolesterol esterlerinden meydana gelmektedir. Damarların daralmasına neden olan bu plaklar bağ doku ve kasla kaplanmıştır. Kan akımının gereği gibi olmasına engel olan bu daralmalara bağlı olarak arterlerde meydana gelen sertleşme damarların yırtılmasına bile neden olabilmektedir.

Belirtileri

Kalp kası ve damar  rahatsızlıkları olarak anılan bu sağlık sorunun en önemli belirtileri arasında kan lipitlerinin değişmesi ve aynı zamanda kanda pıhtılaşma oluşması sayılabilmektedir. Aterosklerotik kalp rahatsızlıkları kalbi besleyen damarların zaman içinde daralması veya tıkanmasına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu hastalık kalp kasının beslemekte olan koroner arterlerin içinde meydana gelen darlık belli bir seviyeye gelene kadar pek belirti vermez. Atardamarların zamanla sahip olduğu esnekliğini kaybederek buna bağlı olarak kalınlaşması yüzünden ortaya çıkan bu sağlık probleminin belirtileri arasında en yaygın olanları şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Göğüslerde meydana gelen ağrı
  • Tansiyonun yükselmesi
  • Kalıcı veya geçici felç
  • Yüzün bir tarafının sarkması
  • Görmede sorunlar yaşanması
  • Bilinçte geçici bulunaklıklar ve kayıplar
  • Bayılmalar
  • Baş dönmeleri
  • Sinirlilik ve psikolojik dengesizlik
  • Nefes almada sorun yaşanması
  • Kalp krizleri

Nedenleri

Damar duvarında aterom ya da plak adı verilen yapıların oluşmasına bağlı olarak ortaya çıkan aterosklerotik kalp rahatsızlıklarının nedenleri tam anlamıyla belirlenememiştir. Ortaya çıkan bu sağlık problemine bağlı olarak kalp tarafından beslenmekle yükümlü olan büyün organlar, dokular ve hücreler ihtiyacı olan kanı, oksijeni, vitaminleri ve mineralleri alamazlar. Kan akımı doğrultusunda çıkıntılar meydana getirerek kanda pıhtı oluşmasına yol açabilmektedir. Fakat bazı olumsuz etkiler bu sağlık probleminin gelişimine destek vermektedir. Yapısal veya yaşam şekilleriyle ilgili olan bu nedenlere şu şekilde örnekler verebiliriz:

  • Genetik etkiler
  • Yaşa bağlı oluşumlar
  • Yanlış ve paralelinde sağlıksız beslenme düzenleri
  • Alkol ve sigaraya olan eğilimler
  • Hareketten uzak yaşam felsefesi
  • Stres ve psikolojik baskılar
  • Aşırı kilo alımları
  • Aşırı yorgunluk
  • Yüksek tansiyon
  • Diyabetik hastalıklar
  • Daha önce damar sorunu yaşamış olmak
  • Kalp hastalıkları
  • Yüksek kolesterol oranları
  • Travmalar
  • Miyokard enfarktüsü

Uygulanan Tedavi Yöntemleri

Makroflajlar, fibroblastlar, lipidler, hücrenin dışındaki maddeler ve düz kasların hücrelerinde yer almakta olan intimal plaklar sebebiyle oluşan progresif atardamarlardaki daralmalar ya da tıkanmalar; atardamarların entitrombotik ve esnekliklerinin zarar görmesine neden olan rahatsızlıklara aterokleroz ismi verilmektedir. Nedenleri saptandığı taktirde hastalığın ilerlemesi durdurularak tedavisi yapılabilmektedir.

Aterosklerotik Kalp Hastalıkları

 

Dünya genelinde meydana gelen ölüm oranlarının büyük bir kısmına neden olan aterosklerotik kalp rahatsızlıkları tedavisinde ilk olarak ilaçlarla yapılan medikal tedavi yöntemi uygulanır. Bu yöntemde kullanılan ilaçlar; kan basıncını düzenlemek, kolesterol oranını dengelemek, kanda pıhtı oluşmasını engellemek, daralan atardamarlarda kan akımının dengelenmesini ve sağlıklı bir biçimde oluşmasını sağlamak, cilostazol veya trental tarzında ilaçlar verilmektedir. Medikal tedavi hastalığın ilerleyen aşamalarında damar tıkanıklık oranının risk oluşturmaya başladığı seviyelerde yapılan cerrahi tedavide de kullanılmaya devam etmektedir.

Aterosklerotik kalp rahatsızlıkları probleminin oluşmasına neden olan koroner damardaki tıkanıklığın derecesinin yüzde atmışı geçmesi durumunda artık medikal tedavi tek başına başarılı sonuçlar verememektedir.  Bu gibi durumlarda artık anjiyografi yöntemi, stent ve balon uygulamasına geçilir. Bu yöntemlerin de olumlu sonuçlar vermediği durumlarda kesin tedavi yöntemi olan açık cerrahi ameliyatları gündeme gelmeye başlar. Açık cerrahi yöntemleri iki şekilde gerçekleşir. Bunlardan biri by pass denilen sorunlu damar üzerine köprü kurulmak yöntemiyle kan akışını sağlayarak kalp kasının rahatlatmak, organların doku ve hücrelerin ihtiyacı olan besinleri gerektiği gibi almasını sağlamaya yardımcı olmak; diğer yöntemde daralan damara giriş yapılarak daralmaya neden olan plağın temizlenmesi veya değiştirilmesini sağlamaktır. Sorun yaratan damardaki plak eğer temizlenmiyorsa o zaman problemli kısım kesilerek çıkarılır. Yerine suni bir damar veya vücudun her hangi bir bölgesinden alınan başka bir damar yerleştirilir.



1 yıldız2 yıldız3 yıldız4 yıldız5 yıldız (2 votes, average: 3,00 out of 5)
Loading...

© 2024 – Kalp Hastalıkları ve Tedavisi. Tüm Hakkı Saklıdır.

Okumakta olduğunuz bütün makalelerin hepsi bilgilendirme amacı ile hazırlanmaktadır. Okuduğunuz bütün tedavi metotları, ilaç isimleri doktor kontrolünde uygulanması gerektiği gibi, beslenme önerileri ise diyetisyen kontrolünde uygulanması gerekmektedir.