Sekonder Hipertansiyon Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri
Sekonder hipertansiyon %10 oranında görülmektedir. Böbrek yetmezliği gibi birçok durumun olmasına neden olacak kronik bir hastalık olmaktadır.
İçindekiler
Sekonder Hipertansiyon
Arteriyel kan basıncının fazla olması sonucunda meydana gelebilecek bir hastalık olmaktadır. Kan basıncının sistolik olarak kan basıncı oluşturması sonucunda ya da diyastolik olan küçük tansiyon diye adlandırılan kalbin kan pompalamayı bıraktığı dönem olarak oluşmaktadır. Yaklaşık olarak hipertansiyon hastalarının %10 civarında sekonder hipertansiyon görülmektedir. Bunun nedeni hipertansiyonun oluşmasına neden olan böbrek hastalığı, diyabet gibi hastalıkların oluşması sonucunda meydana gelmektedir. İkincil olarak adlandırılan sekonder hipertansiyon daha çok hipertansiyondan farklı olmaktadır. Ve tedavi edilmediği zamanlarda hastanın hayatını ciddi oranda etkileyecek riskleri bulunmaktadır.
Sekonder Hipertansiyon Sebepleri
sekonder hipertansiyonun oluşmasına neden olan birçok faktör bulunmaktadır. Bunların en sıklıkla genetik olması görülmektedir. Yemeklerinin aşırı tuzlu olması 65 yaş üzerinde ve yandaş bir hastalığa sahip olmaları, erkeklerde kadınlara oranla daha çok görülmektedir. Stresli bir yaşam tarzına sahip olmaları, kirli havayı sürekli olarak solumaları, sigara tüketimi, diyabet ya da obez olan kişilerde sıklıkla görülmektedir.
- Renal Hipertansiyon;
- Bir takım hormon bozukluklarının olması;
- Aort Koarktasyonu;
- Gebe kadınlarda oluşan hipertansiyon;
- Nörolojik bozukluklar sonucunda oluşan hipertansiyon;
- Fiziksel ve meydana gelecek zihinsel stres;
- Damar içi hacim artışının olması.
Diyabet hastalarının sıklıkla sekonder hipertansiyona sebep olacak durumları gelişmektedir. Polikistik böbrek hastalığı yaşamakta olan kişilerde ve böbreklerinde kistlerin oluşması durumunda kan basıncının artması söz konusu olacaktır. Glomerüler hastalık sonucunda böbreklerin bazen şişebilen durumları gelişebilir. Renovasküler hipertansiyon neticesinde böbreklere giden atardamarların daralması sebebi ile de oluşacağı bilinmektedir.
Adrenalin bezinde ki tümörden kaynaklı olarak aldosteronizm gelişecektir. Bu durumda böbrekler tuz ve su tutmasını sağlayacak kan basıncında ciddi oranda artmanın oluşmasına sebebiyet verecektir.
Sekonder Hipertansiyon Belirtileri
Doktor tarafından yüksek tansiyon teşhisi konulan ama doktor tarafından reçete edilen ilaçlara yanıt verilmemesi, çok yüksek tansiyon oluşması gibi durumlar belirtileri arasındadır. Bu durumda 180/120 mmHg tansiyon görülmektedir. Sekonder hipertansiyon görülmekte olan kişilerin ailesine baktıkları zaman hipertansiyon görülmemektedir.
- Gündüz uyuma isteğinin fazla olması;
- Horlama;
- Sabahları oluşan baş ağrısı;
- Konsantrasyon güçlüğü;
- Uyku apnesi;
- Dikkat eksikliği;
- Aşırı kilo;
- Boyun genişliği;
- Orofarinkste tıkanıklık;
- Makroglassi.
Sekonder Hipertansiyon Tanı
Doktor tarafından tanının konulması için ilk olarak tansiyonunuzu normal bir tansiyon aleti ile ölçecektir. Fakat yüksek tansiyon çıkması sonucunda kişilere hipertansiyon tanısı konulur. Sekonder tansiyon tanısı konulamayacaktır. Bu nedenle de kişilere reçete edilen ilaçların bir yandan kullanılması ve sürekli olarak tansiyon ölçümü yaparak takipte olmaları gerekmektedir.
İstenilen Laboratuvar Testleri
- BUN;
- Kreatinin;
- Kalsiyum;
- Sodyum;
- Potasyum;
- Açlık ve tokluk kan şekeri;
- Ürik asit;
- Lipid paneli;
- Tam kan sayımı;
- İdrar analizi;
- EKG.
Sekonder tansiyon teşhisi konulmuş olan kişilerin bu durum böbrek hastalıkları sebebi ile olacağı için böbreklerin ultrasonunu istemesi gerekmektedir. Kan testleri, idrar testleri, EKG ve ultrason sonucunda yakın takibe alınan hastaya tanı konulması mümkün olmaktadır.
Sekonder Hipertansiyon Tedavi Yöntemleri
Beden kitle indeksinin normal değerlerde olması hastalığın tedavisinde çok önemli olmaktadır. Kişilerin düzenli olarak egzersiz yaparak sağlıklı bir yaşama sahip olmaları gerekmektedir. Yemeklerine ve içeceklerine tuz miktarını olabildiği kadar az atmaları tavsiye edilmektedir. Yaşam tarzı değişikliği yapmaları gerekmektedir. Diyete girdikleri zaman potasyum alımının fazla olması gerekiyor. Sigara ve alkol tüketiminden uzak durmaları ve stresten kaçınmaları da hastalığın tedavisinde büyük rol oynamaktadır.
Hastalığın tanısını koyduktan sonra altta yatan sebep tedavi edilmesi gerekmektedir. Bunun için ilaç tedavisi ilk olarak uygulanacaktır. eğer ki ilaç tedavisine yanıt vermeyen bir hasta olursa cerrahi yöntem ile tedavi edilmesi gerekmektedir. Kişilere reçete edilecek ilaçlar sıklıkla tiazid diüretikler, Beta blokerler, Anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri, Kalsiyum kanal blokerleri reçete edilerek ilaçların faydalı olup olmadığı gözlemlenecektir.
Bitkisel Tedavi
- 15 diş sarımsak;
- 250 gram klorsuz su.
Sarımsak tansiyon tedavisinde son derece faydalı olmaktadır. Çiğ olarak tüketeceğiniz gibi, yemeklerinize atabilir ya da çayını yaparak da içebilirsiniz. 250 gram suyun içerisine koyacak olduğunuz 15 diş sarımsak 10 dakika boyunca kaynatılır. Ardından her sabah aç karnına 1 su bardağı içilir.