Bebeklerde Kalp Rahatsızlığı Semptomları, Nedenleri ve Tedavisi

Genlerin etkisi, annenin hamilelik esnasında kullandığı ilaçlar ve madde bağımlılığı gibi faktörler etkisinde bebeklerde ortaya çıkan kalp rahatsızlığı, genellikle semptomlarını gizleyen bir yapıya sahiptir.

Bebeklerde Kalp Rahatsızlığı Semptomları

Yenidoğan bebeklerin geneline bakıldığında bebeğin, herhangi bir kalp rahatsızlığı ile karşılaşma riskinin % 1 olduğunu ve doğuştan gelen bu kalp hastalıklarının semptomlarını gizlemesinden dolayı ebeveynler tarafından fark edilemediği görülür. 

Anne karnında meydana gelen birtakım nedenlerden dolayı ortaya çıkan bu kalp rahatsızlıkları, bebeğin anne karnında ne denli sağlıklı gelişim sağladığı ve hastalığın etki derecesine bağlı olarak farklı semptomlar ile ortaya çıkabilir. Dolayısıyla, bebeklerde kalp rahatsızlığı belirtileri noktasında bir ya da birkaç noktaya bağlı kalınmamalı, geniş bir bakış açısıyla tüm semptomlar üzerinde durularak değerlendirme yapılmalıdır.

Bu kapsamda, kalp kapakçıklarındaki yapısal tahribat ve kalbin çalışma yapısını bozan kalp deliklerinin ortaya çıkartma ihtimali olan belirtileri şu şekilde sıralamak mümkündür;

  •  Bebeğin uyku esnasında nefes alışverişinin hızlanması ve boğuntulu bir hal alması.
  • Beslenme esnasında olağanın dışında terleme ve yorulma görülmesi neticesinde anneyi ya da biberonu emmeyi bırakması.
  • Bir önceki maddede belirtilen yorgunluğun bir getirisi olarak anneyi emme esnasında bebeğin uyuya kalması ve bu durumun günde en az bir kez yaşanması.
  • Bebeğin, normal bebeklere kıyasla daha fazla ağlaması ve belirgin bir huzursuzluk hissi vermesi.
  • Uyku düzeninin sağlanamaması.
  • Anneyi emmeye ve biberonla beslenmesine karşın kilo ve boy artışının olmaması yani fiziksel gelişimde geri kalması.
  • Göğüs bölgesinde belirgin bir şişlik görülmesi ve kalp atışlarının duyulabilir düzeye gelmesi.
  • Özellikle bebeklerde ağlama esnasında ortaya çıkan dudak ve parmaklarda morarma.
  • Beslendikten ve uykudan uyandıktan sonra kısa süreli ağlama nöbetleri.

Burada morarma olayına ayrı bir parantez açmak gerekir. Dudaklarda ve parmaklarda görülen bu morarmalar, hastalığın bir an önce müdahale edilmesi gerektiğini gösterir niteliktedir. Dolayısıyla, belirtilen semptomun fark edilmesi esasında vakit kaybetmeden uzman hekim kontrolüne başvurulmalıdır.

Semptomlarına geneline bakıldığında ve hastalığın semptomlarını gizleme özelliğine sahip olduğu göz önünde bulundurulduğunda; yenidoğan bebekler başta olmak üzere 0-3 yaş aralığındaki bebeklerin düzenli aralıklarla hekim muayenesine götürülmesi, yalnızca kalp hastalıkları için değil görülmesi muhtemel birçok hastalığın da erken teşhisini sağlayacaktır.

Nedenleri ve Tedavisi

Bebeklerde görülen kalp rahatsızlıklarının nedenleri noktasında belirtilmesi gereken ilk nokta; hastalığı meydana getiren nedenlerin tam anlamıyla tespit edilemediğidir. Her ne kadar nedenler kapsamında nokta atış olarak tabir edilebilecek tespitler yapılamasa da, birçok risk faktörü tespit edilmiş ve bebeklerde doğuştan gelen kalp hastalıklarının önüne geçebilmek adına bu risk faktörlerinin ortadan kaldırılması amaçlanmıştır.

Yenidoğanların yaşamını tehdit edecek düzeye gelme ihtimali olan kalp hastalıklarının risk faktörlerini sıralamak istersek;

  1. Hamileliğinin özellikle ilk 8 haftasında kullanılan ilaçlar ve geçirilen enfeksiyon temelli hastalıklar.
  2. Hamilelik esnasında bağımlılık yapan maddelerin kullanılması ve yüksek düzeylerde radyasyona maruz kalınması.
  3. Alkol ve sigara tüketimi.
  4. Genetik faktörlerin etkisi.

Burada genetik faktörlere ayrı bir parantez açarak değinmek gerekir. Yapılan araştırmalar neticesinde ebeveynlerden herhangi birinin kalp hastalığı bulunuyor ise, bebeğin doğuştan bir kalp rahatsızlığına sahip olma olasılığının % 10 arttığı tespit edilmiştir.

Ultrasonografi yani yüksek frekanslı ses dalgaları aracılığıyla yapılan görüntüleme işlemi neticesinde, anne karnındaki bebeğin kalp yapısının gelişimi yakından takip edebilmek ve herhangi bir rahatsızlık noktasında doğrudan tanı koyabilmek mümkündür. Fakat, bebeklerde görülen hastalıkların önemli bir kısmı gerek anne karnında gerek doğumdan sonra herhangi bir belirti vermediğinden dolayı hastalığın teşhisi zaman zaman yılları bulabilir. Tüm bunlara bakıldığında bebeklere kalp hastalığı tanısı koyulması noktasında; anne karnında teşhis ve doğum sonrası teşhis olarak temel ayrım yapmak mümkündür.

Tedavi noktasında; bebeğin yaşamını sekteye uğratacak derecede tahribata sebep olmayan hastalıklarda öncelikli olarak ilaç kullanım değerlendirirken, hastalık tesir derecesinin arttırıyor ise cerrahi müdahaleler gündeme getirilir.

Bebeğe uygulanan cerrahi müdahale kimi zaman bir sıra ameliyat dizisi şeklinde olabileceğinden, ebeveynlerin kendilerini fizyolojik ve psikolojik olarak tedavi sürecine yeterince hazırlaması gerekir. 

Özellikle kalbinde delikle doğan bebeklerin önemli bir kısmı tedavi edilmez ve hastalık kontrol altında tutularak izlenir. Bunun nedeni ise; deliklerin bebeğin gelişimiyle birlikte 2 ile 3 yaşına doğru kapanarak ortadan kalkmasıdır. Dolayısıyla, tedavi seçeneklerinin değerlendirilmesine ek olarak; kontrollü bir gözlem süreci de hastalığın tedavisi kapsamına dahil edilmelidir.



1 yıldız2 yıldız3 yıldız4 yıldız5 yıldız (1 votes, average: 5,00 out of 5)
Loading...

© 2024 – Kalp Hastalıkları ve Tedavisi. Tüm Hakkı Saklıdır.

Okumakta olduğunuz bütün makalelerin hepsi bilgilendirme amacı ile hazırlanmaktadır. Okuduğunuz bütün tedavi metotları, ilaç isimleri doktor kontrolünde uygulanması gerektiği gibi, beslenme önerileri ise diyetisyen kontrolünde uygulanması gerekmektedir.