Kalp Kasının Vücuttaki Fizyolojik Özellikleri ve Görevleri

Kalp kası bir dakika içinde beş ile otuz beş litre arasında kanın dolaşımını sağlamakta olup; çizgili kaslar gibi görünmesine rağmen düz kaslarda olduğu gibi otonom, istemsiz çalışan bir organımızdır.

Kalp Kası

Vücut mekanizmasının merkezi konumunda bulunan kalp kası; İstemsiz bir çalışma sistemiyle kasılıp aynı şekilde gevşeme özelliğine sahiptir. Kasılarak kalpte bulunan kanın vücuttaki organlara dokulara ve hücrelere pompalanmasına yardımcı olmakta, gevşeyerek de kalbe kanın gelmesine olanak vermektedir. Kısaca kalp kası; gevşeyerek kalpteki odacıklarda bulunan kanı alıp; kasılarak da aldıkları bu kanı organlara iletilmek üzere pompalamakla görevlidir.

Otonom olarak istemsiz bir şekilde çalışan kalp kası; kalpte bulunan üç katman arasında yer almaktadır. Myocardium ismi de verilen bu kas; yapısal olarak çizgili kaslara benzese bile çalışma özelliği göz önüne alındığında; çizgili kaslarda olduğu gibi isteğe bağlı bir şekilde değil; düz kasların çalışma sistemindekine benzer olarak  otonom çalışma performansı göstermektedirler.

Myocardiumun işleyişi kalp içinde oluşan iç uyarımlar vasıtasıyla meydana gelmektedir. Bu uyarıların kendi kapsamlarında iki ana gurubu bulunmaktadır. Bunlar uyarılar;

  • Sinoatriyal adı verilen düğümler tarafından yapılan uyarılar
  • Atrio ventrikuler adı verilen düğüm tarafından yapılan uyarılar

Kalp mekanizmasının çalışması kendi içlerinde yer alan uyarım sistemi vasıtasıyla olmasına rağmen; atımlarında oluşan hızları ve basınçlarıyla kasılma performansları otonom sistemler aracılığıyla kontrol edilerek düzenlenmektedir.. Bununla birlikte epinefrin ismi verilmekte olan hormonlar; myocardium çalışma frekansında artışa neden olabilmektedir.

Vücutta bulunan kaslar genel anlatımla fizyolojik özelliklerine ve yapılarına göre üç ana guruba ayrılmaktadır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Düz kaslar
  • Kalp kasları
  • Çizgili kaslar

Fizyolojik Özellikleri

Myocardium lifler bazı durumlarda çatallaşmalar yapsa da iskelet sistemi gibi düz liflerden meydana gelmiştir. Kalbin kasılmasını sağlayan ve kalpte yer alan bu myocardium hücreleri yapısal olarak çizgisel kaslara benzese de çalışma sistemi bakımından düz kasları andırmaktadır. Otonom olarak kasılan bu kaslarda kasılma kalpteki özel bölgelerde oluşan uyarılara bağlı olarak yapılmaktadır. Myocardiumun çalışmasını sağlayan inpus adındaki sinirden salgılanan hormonlardır.

Kalp Kasının Özellikleri

 

kalp kasları hücreleriyle beraber bütünleşerek örümcek ağınan benzeyen bir yapı oluşturmaktadır. Sol karıncıkta bulunan kaslar kalpteki diğer odacıktaki kaslardan daha kalın olmaktadır. Bunun ana nedeni buradan çıkan aort damarında dolaşım sağlayan kan oranın daha hızlı akışkanlık elde etmesine bağlı olmaktadır.

Myorcardiumlar kasılma anında kalınlaşma, şişme, sertleşme, kısalma gibi fizyolojik değişimler gerçekleştirmektedir. Kalp kasında zıt kaslar olarak da isimlendirilen bükücü ve açıcı kaslar da bulunmaktadır.

Kalp kasının çalışmasında ana kontrol kalp kasının içine yerleşmiş bulunan ve purkinje telleri ismi verilen sinir sistemi tarafından yapılmaktadır. Bu sinir sisteminde oluşan herhangi bir sorun kalp kasında felç oluşmasına neden olmaktadır. Kalp kasında bulunan dokular; aynı zamanda vücutta hareketlerin sağlanmasına olanak vermesi sebebiyle; mekanizmadaki diğer dokulara kıyaslandığında; daha çok oksijene ve enerjiye ihtiyaç duymaktadır. Bütün myocardium hücrelerinin içinde interkale ismi verilen diskler yer almaktadır. Myocardiumun içinde yer alan çekirdekler tam ortada konumlanmıştır. 

Myocardiumların fizyolojik olarak özelliklerini kısaca şöyle sıralamak mümkündür:

  • Vücutta yalnızca kalpte yer alan çizgili kaslar vasıtasıyla oluşmaktadır.
  • Otonom bir şekilde istemsiz olarak kontrol edilir.
  • Kapsadığı mitokondri adeti oldukça fazladır.
  • Düğümlediği nöronlar aracılığıyla vücutta bulunan başka hücrelere de uyarılar dağıtılmasına yardımcı olur.
  • Çalışma sistemi hormonlar ve sinirler tarafından oluşturulur.
  • Sadece kalp kasının sahip olduğu bir özellik olarak içinde bulunan kas tellerinin yan demetler aracılığı ile birbirine bağlanmasını sağlar.
  • Yan demetlerinin arasında bulunan bağ dokuları bu demetlerin doldurulmasını sağlar
  • Yan demetlerinde oldukça fazla sayıda kan damarları mevcuttur
  • Ritimli bir şekilde çalışmaktadır.
  • Kalp kası yorulmaz.
  • Rejenasyon yapma yeteneği olmamaktadır.
  • Çizgili kaslarla aynı görünümüne sahip olsa da düz kaslardaki çalışma mantığına sahiptirler.
  • İçindeki liflerinde teller vardır.  Ortada tek bir çekirdek bulunmaktadır.
  • kas telleri kısadır. 
  • Kapsamında ara disklere sahiptir.

 Görevleri

Vücudun temel merkezi olan kalp; kalp kasından meydana gelmektedir. Bu kasın ana görevi kalpteki ana elektrik mekanizmasının hareketini temin etmektir. Kalpte sağ üstte sinoatrial düğüm, sağ karıncık adı verilen bölümde sinir demeti atrioventriküler düğüm yer almaktadır. Karıncıkta meydana gelen kasılma sırasında kan vücutta yer alan diğer organlara dokulara ve hücrelere pompalanır. Bu kasılma sırasında pompalanan kanın geri akmasını engelleyen atrioventriküler adı verilen kapakçıklar bulunmaktadır. Bunun yanında kanın geri dönmesine engel olan aortik ve pulmoner kapakçıklar da kalp kasında mevcut olarak görev yapmaktadır.

Vücut mekanizması dolaşım sisteminde bulunan kanın bütün vücuda dağıtılmasına yardımcı olan kalp kası kardiyovasküler sistemin merkezi konumundadır. Aynı zamanda kapsamında lenfatik bir sistemi barındıran kalp kası vücutta bulunan sıvı dengesinin korunmasına yardımcı olmaktadır. Kalp kası bir dakikada beşle otuz beş litre arası kanın vücutta dolaşmasına yardımcı olmaktadır. Bir insan ömründe ortalama olarak üç yüz milyon litre kanın pompalanmasını sağlayan kalp kası sinirsel impulsadan destek almadan da kendi yarattığı uyarılarak dayanarak kendi çalışmasını sağlayabilen bir kas olmaktadır. Kapsadığı sempatik sinirler sayesinde kalp ritmini kasılmalarını ve gevşetmelerini ayarlarken perasempatik sinirler yardımıyla da ritmin dengelenmesine olanak verir. Sol karıncıktan ayrılarak aort damarında bölümlere ayrılan karotid arterler; oksijen içerikli kanın kalp kasına gelmesine yardımcı olmaktadır. Bu arterler aynı zamanda kalp kasının beslenmesini sağlamaktadırlar. Karotid arterlerden birinde bir sorun yaşanması ve tam anlamıyla çalışamaması yüzünden kalp kası oksijen alamaz ve hasta kalp krizi geçirerek hayatını kaybedebilir.



1 yıldız2 yıldız3 yıldız4 yıldız5 yıldız (2 votes, average: 2,50 out of 5)
Loading...

© 2024 – Kalp Hastalıkları ve Tedavisi. Tüm Hakkı Saklıdır.

Okumakta olduğunuz bütün makalelerin hepsi bilgilendirme amacı ile hazırlanmaktadır. Okuduğunuz bütün tedavi metotları, ilaç isimleri doktor kontrolünde uygulanması gerektiği gibi, beslenme önerileri ise diyetisyen kontrolünde uygulanması gerekmektedir.