Ritim Bozukluğu ve Kalp Krizi Arasındaki İlişki

Ritim bozukluğu, son yıllarda sıkça rastlanılan kalp rahatsızlıkları arasında yer alır. Peki, sık görülen ritim bozukluğu, kalp krizine neden olur mu?

Ritim bozukluğu ve kalp krizi

Ritim bozukluğu ve beraberinde oluşabilen çeşitli kalp hastalıkları, son yıllarda hem yaşlılarda hem de gençlerde sıkça görülür hale gelmeye başlamıştır. Pek çok farklı nedeni olabilen ritim bozukluğu eğer tedavi edilmezse çok ciddi boyutlarda tehlikelere yol açabilmektedir. Özellikle damar tıkanıklığı gibi bir durum ile beraber kalp krizine varan sorunların yaşanması mümkündür. Hayat kalitesini bir hayli düşüren ritim bozukluğu, kalp krizi gibi durumlar ile ilişkilendirilebildiği gibi farklı hastalıkların habercisi olarak da görülmektedir. Normal zamanda 60 – 80 civarı düzenli kasılma yapan kalp, vücuda kan pompalar. Bu işlem sırasında korku, panik, heyecan, egzersiz ve buna benzer yaşanan her türlü durum, kalbin daha fazla atmasına neden olabilir. Ancak bu atışların dengesiz hale geldiği durumlarda ritim bozukluğundan söz edilir.

Vücudun içerisinde elektriklenme bir bütün olarak ele alınır. Merkezden çıkan bu elektriklenme, eğer farklılaşır ise kalbin daha hızlı ya da daha yavaş atması gibi bir durum yaşanabilir. Bu durum sonucunda rahatsızlık hisseden birey, ne yazık ki kalp krizi geçirdiğini dahi düşünebilir. Tedavi edilmezse ve ritim bozukluğu tekrarlayan bir hal alırsa müdahale gerektiren bir durumdan söz edilebilir. Ayrıca ritim bozukluğunun ilerleyen aşamalarında damar tıkanıklığı gibi bir rahatsızlık da söz konusuyla kalp krizi gibi çok daha ağır sonuçlar ile karşılaşmak mümkün olabilir.

Ritim bozukluğunun nedenleri

Kalp içi elektriklenme sisteminde oluşan dengesizlikler, ritim bozukluğunun başlıca nedenleri arasındadır. Ayrıca kalp kasında oluşan bozukluk da yine ritim bozukluğu rahatsızlığına yol açan sebeplerin başında yer alır. Hastalık türünde yapısal nedenler görülebildiği gibi dış etmenlerden de söz edilebilir. Bu dış etkenler arasında yanlış beslenme, kafein tüketimi, alkol ve sigara gibi zararlı maddelerin kullanımı tarzında olumsuzluklardan söz etmek mümkündür. Günümüzde epey çoğalan hazır gıdalar da yine kalp sağlığını ve damar sağlığını olumsuz yönde etkileyen nedenlerdendir. Tıp dilinde aritmi olarak adlandırılan rahatsızlık, yorgunluk ve uykusuzluk nedenlerinden dolayı da gerçekleşebilir. Her yaşta görülebilen hastalık, uzun yıllar süren yüksek tansiyon sonucunda da meydana gelebilir.

Kalp kası kalınlaşması ile birlikte de görülebilen ritim bozukluğu, yanlış ilaç kullanımından ötürü de yaşanabilir. Elbette ilaç kullanımında sadece yanlış faktörünü tek başına değerlendirmek doğru olmaz. Özellikle tiroid ilaçları gibi hormonları etkileyen ilaçlar da aritmi yaşanmasına sebep olabilir. Elektrolitleri aşırı boşaltan ilaçlar, kalp hastalıklarına davetiye çıkarabilir. Yağlı yiyeceklerin aşırı tüketiminden kaynaklı yağlanma ve beraberinde gelen damar hastalıkları da yine aritmi sebepleri arasında görülebilir. Bunun adına erken teşhis de yine önemli görülür. Herhangi bir ritim bozukluğu durumunda uzman bir hekime danışılmalı ve gerekli tetkikler yapılmalıdır.

Ritim bozukluğu tedavisi

Aritmi sırasında kalp atışları 500 – 600 seviyesine kadar çıkabilir. Bu tarz bir durum sırasında çok ciddi sonuçlar doğabilir. Bayılma ya da ani ölüm gibi sorunlarla karşılaşmak mümkündür. Bunun adına erken teşhis önem teşkil eder. Ayrıca kalp atışlarında tekleme, hızlanma ya da düzensizlik hisseden bireylerin de yine tedavi amaçlı kontrole gitmeleri gerekir. Ritim bozukluğu tedavisi için öncelikli olarak kesin teşhis konulmalıdır. Uzman hekim kontrolünde yapılan EKG testleri, kalp içerisindeki elektriklenmelerin ölçülmesini sağlar.

Sadece 15 – 20 saniye gibi kısa süreli gerçekleşen EKG, bazı durumlarda aritmi için kesin sonuç vermeyebilir. Böyle bir durumda doktorunuz 24 – 48 saat boyunca ölçüm yapabilen ve hasta üzerinde konumlandırılan holter cihazlarını önerebilir. Elektrotlar aracılığıyla çalışan holter cihazı, aritmi için uzun süreli ölçüm yapar. Cihaz takılırken aritmi yaşanır ise kesin sonuçtan bahsedilebilir. Eğer holter cihazı takılıyken hasta yoğun bir çarpıntı ya da aritmi hissetmiş ancak cihaz herhangi bir sonuç göstermemiş ise sorunun psikolojik kaynaklı olabileceğine odaklanılır.

Kullanıcı Yorumları ve Oyları

(Sizin oyunuz ilk olsun)

Loading...